Halil Ayar - Değirmenci Dayı

Değirmenci Dayı Halil Ayar Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde 10 yıldır eşi, iki oğlu ve kızı ile bölgenin tek değirmenini işleten Ayar, Trabzon’dan Erzurum’a, Kayseri’den İstanbul’a ülkenin birçok yerine un gönderiyor. Yıllarca sürücü kurslarında eğitmenlik yaptıktan sonra şehrin stresi ve kalabalığından kurtulmak için Rumlardan kalan 350 yıllık su değirmenini satın alıp onaran Ayar, ailesiyle erişte, kuskus, tarhana ve ekmek gibi doğal ürünler de yapıyor.

Yaklaşık 10 yıl önce tarihi 350 yıla dayanan eski Rum değirmenini satın aldıktan sonra hemen işe koyuldum. Tamamen virane, harabe halindeydi, hemen onarımını yaptım. O günlerden bugünlere geldik. Ailece bu işi yapıyoruz. Sabah erkenden kalkıp işleri planlıyoruz, ilk önce hayvanlarımıza bakıyoruz. Çavdar, yulaf, arpa ve buğday unu çekiyoruz. En son işlemden sonra paketlenen ürünleri, oğlum kargoya götürüyor. Günde genellikle 8 saat çalışıyoruz ve bir ton un çıkıyor. Erişte, kuskus, tarhana, ekmek gibi unlu mamullerimiz de var. Trabzon’dan Erzurum’a, Kayseri’den İstanbul’a kadar ülkenin birçok yerine un ve ürünlerinden gönderiyoruz.

Bir değirmenin kurulabilmesi için en önemli unsurun su olduğuna dikkati çeken Halil Ayar, ”Değirmenimiz su kaynağı yolu üzerinde. Suçıkan mevkisinden mağaranın içinden akan suyu ana dereden ayırıp kullanıyoruz. Birkaç işlem var. Buğday tarladan kaldırıldıktan sonra temizleniyor, burada taşta öğütülüyor. Çıktıktan sonra bir miktar kabasını alıyoruz, çünkü içine saman kaçar. Ardından paketlenme işlemi olur. Artık hiçbir köylü buraya gelip un öğütmüyor, köylüler de bu işi bıraktı.” ifadesini kullandı.